8 Ekim 2010 Cuma

Kayu'nun Gözyaşları Neden Akıyoor?


Gülsima balık burcu ve balık burcu deyince ilk akla gelen özellik duygusallıktır şüphesiz. Minik kuşum da bu özelliğini sonuna kadar taşıyor. O kadar ince düşünceli ve o kadar narin ki anlatamam.. Birinin bir yerine bir şey olduğunda sürekli sorar "ne oldu? acıdı mı?" diye. Acıdı denince de "acımadııııııııı" diyerek buna inanmak istemez.


Benim ayağımın burkulma olayını anlatmıştım burada. O zaman yanımdan ayrılmamış "annemin ayağı acımıyoo benim ayağım acıyooo" diye yaygarayı basmıştı yavrucum.


Geçen akşam da bu olayın benim açımdan en duygusal olanını yaşadık. Uykusu gelmiş haldeki mızmızlığı üzerinde bir türlü uyumak istemiyordu. Bu mızmızlığı esnasında kolumu fena halde ısırdı. Ben de ağlama numarası yaptım. Bu sefer o kadar üzüldü ki bir taraftan kolumu öpüyor diğer taraftan da  "tamam annecim, geçti geçti" diyordu. Sonra da başladı ağlamaya. O kadar ağladı ki onun üzülmesine ben de fena halde üzüldüm:(

Ben hiç bir çocukta görmemiştim bu kadar incelik.

Bir keresinde bir olay karşısında gözleri dolan anneannesini görüp ağlamaya başlamıştı. Başka bir zaman da babannesinin sıyrılmış elini görüp yine ağlamıştı. Canım yavrum benim... Bu özelliği yüzünden ileride çok üzülmez inşallah.

Gerçi bazen çocukluğu da tutmuyor değil:) Geçen günlerde yine bir yerimi acıttı, sonra özür dileyeceği yerde "geçmiş olsun anne" demesin mi:)

Bu aralar çok düşkün oldu bana. Kapıda karşılıyor beni, sarılıyor, "anne sana doyamıyorum" diyor. Bazen de "senin sözünü dinlemek zorunda değilim" deyip şaşırtıyor beni:) 

Geçen akşam Kayu'yu izliyorduk. Kayu anne ve babası işe gittiği için üzülüyor ve ağlıyordu. Babası da çalışan insanları ona tanıtarak çalışmanın önemini anlatıyordu. Tabii bizimki o kadar dikkatli ki.. Takıldığı tek yer vardı. Kayu'nun göz yaşları..

Ertesi gün ben işe gidecekken erkenden uyandı. Bu sefer anneannemiz bizdeydi, evimizde kalıyorduk yani. Sonra bana "Anne, ben senin işe gitmeni istemiyorum. Ama Kayu'nun gözyaşları neden akıyor?" dedi. İlk defa söylüyordu bunu. Her sabah işe giderken hissettiğim o sızıyı o sabah daha derinden hissettim. Ama yapacak birşey yoktu tabii..

Çalışmamın şu anda benim ve Gülsimam için hayırlı olduğunu düşünüyorum. Ayrılmanın ne zaman gerekli olacağını Rabbim bir gün gösterecek bana inşallah..

7 Ekim 2010 Perşembe

"Çocuğunuzun Yeteneğini Keşfedin" Kitabı Kargo Fiyatına Elinizde


Hilal Hanım'ın bloğunda gördüğüm "Çocuğunuzun Yeteneğini Keşfedin" adlı kitap kargo fiyatına (4.5 TL) elimizde oldu.

Siz de bu kitaba sahip olmak istiyorsanız www.anaokuludergisi.com  adresindeki formu doldurun ve kitabın gelmesini bekleyin. Şu anda işyerinde olduğum için kitabı inceleme fırsatım olmadı ama çocuklar için faydalı etkinlikler olduğuna inanıyorum.

2 Ekim 2010 Cumartesi

Doktor Seti




Gülsima ne zamandan beri doktor seti almamızı istiyordu. Biz de geçen gün alışveriş yaparken girdiğimiz bir oyuncakçıdan aldık hep birlikte. İçerisinde gördüğünüz gibi birçok malzeme var. Steteskop, mikroskop, telefon, gözlük, ilaç, enjektör, vs. Gülsima hepsinin ismini soruyor, ancak tıb dilindeki isimlerini bilmiyorum hepsinin, sadece ne işe yaradığını gösteriyorum. Bebeği Limon, tavşanı Şeker ve ayıcığı Tombul'u yanından ayırmıyor ve onları muayene ediyor. Limon'a birlikte kan tahlili yapıyoruz. Enjektörle kan alıp mikroskopla kanını inceliyoruz:)

İşte burada steteskopu boynuna takmış, gözlüğünü de takıyor..


Bu sırada babasına da poz vermeyi eksik etmiyor:)


Veeee işte küçük doktorumuz:)


"Büyüyünce ne olacaksın?" diye sorduğumuzda "Çocuk doktoru olacağım" diyor. Ne yapacaksın çocuk doktoru olunca?" diye sorduğumuzda da "çocukları muayene edeceğim" diye cevap veriyor yavrucum:)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails