26 Eylül 2012 Çarşamba

Anaokulu Günleri

Gülsima artık okullu oldu. İlk gün ben ondan daha heyecanlıydım. İlk gün okulda bekledim Gülsima'yı. Sınıfta durmamıza izin vermiyorlar diğer çocukların etkilenmemesi için.. Okulda bekleyen tek veli de bendim. Öğretmenlerin rahatsız olmasını istemiyorum aslında ama gülsima'ya söz vermiştim ilk gün okulda olacağım diye. Ona verdiğim sözü tutmaya çalışıyorum her zaman. Annelerin çoğu çalıştığı için gelemiyorlar maalesef. Benim okulda olmam Gülsima'ya güç veriyor aslında ama bunun sürekli olamayacağını kızıma açıklamaya çalıştım.

Şimdilik okuluna devam ediyor. Sürekli okuldaki arkadaşlarından ve öğretmeninden bahsetmesi hoşuma gidiyor. Evde etkinlik yapmayı seven yavrucum okul sonrasında bu alışkanlığını daha da arttırdı:) Okuldan gelince sürekli babasıyla bana hediye hazırlama derdine giriyor:) Anneannesi, dedesi ve teyzesini de unutmuyor bu konuda:)

Umarım okul hayatımız bu güzelliklerle devam eder:)

3 Eylül 2012 Pazartesi

Balon Şişirmeyi Öğrendik

Gülsima artık balon şişirebiliyor. Bunu da memleketi Erzurum'da öğrendi. Öyle bir memleket sevdası var ki kızımda anlatamam:)

13 Ağustos 2012 Pazartesi

Kuklalarımız

İşten ayrıldığımdan beri bilgisayarla çok vakit geçirmek istemiyorum. Bu sebeple blogla da ilgilenemedim maalesef. Zaten ev işi, tatil, ramazan derken evin tadını tam olarak çıkaramadım. Bakalım zamanla alışacağız artık.

Bugün Gülsimayla tuvalet kağıdı rulosundan kukla yaptık. Gülsima çok beğenip fotoğrafını çekti. "Anne bunu internete koy da herkes görsün" dedi. Ben de onun ricasını geri çevirmek istemedim:) Önceden yaptığımız köpükten kar resmini de ekliyorum..



27 Nisan 2012 Cuma

İşten ayrılışım

27 Nisan 2012 tarihi benim için önemli bir tarih artık. İş hayatına veda edip Gülsimama tamamen kavuştuğum bir döneme giriyorum. Rabbim hakkımda hayırlı kapılar açar inşallah..

Ayrılırken üzüldüğüm tek şey arkadaşlarımdan ayrı kalmak.. Çoğunun duasıyla geleceğe bakıyorum artık.. Anne olan çoğu arkadaşım "bizim isteyip de yapamadığımız şeyi yaptın" diyerek beni yüreklendirdiler. Hepsine sonsuz teşekkürler ediyorum. İşten ayrılmamla ilgili duygularımı dile getirdiğim yazım ise burada...http://dolunay622.blogspot.com/2012/04/veisten-ayrls.html

27 Şubat 2012 Pazartesi

Doğum günü, Tavşan Pasta ve yine Çitli Ev:)

Gülsima'nın 4. yaş doğumgününü de ailece kutladık. Tabii her zamanki gibi babanne ve anneanne tarafıyla halam, amcam ve babannem de vardı. Edanur da olunca her zamanki gibi çok mutlu oldu Gülsima. Bu seneki pastamızı evde yaptık. İnternette şekil olarak gördüğüm yapımı çok kolay, görüntüsü de çok güzel olan tavşan pastamızı yaptık Gülsimayla. Her gelene "sürpriiiiz" deyip buzdolabını açıp göstermesi görülmeye değerdi:)

Şimdilik sadece pastanın resmini koyabiliyorum. Gülsima'nın mutluluk resimleri makinemizde kaldı:)


Çitli evimizin resmini koymazsam olmaz. Babamız Gülsima'ya hediye olarak almış bu maket evi. "Senin yerine aldım" dedi. Tabii görünce bayıldım bu eve. Gülsima'nın pek dikkatini çekmedi açıkçası. Ama ben bu evi kendime alınmış olarak kabul ediyorum:)
İşte hayallerimdeki çitli ev:)


NOT: Çitli ev merakımı şu ve şu yazılarımda görebilirsiniz.

24 Şubat 2012 Cuma

Saçını Taratmak İstemeyen Çocuklar İçin

Son birkaç aydır Gülsima saçına toka takmak istemiyor hiç. Saçını da çok fazla taratmak istemiyor. Bunun üzerine dün rastladığım bir sitede montessori eğitimiyle ilgili bir aktiviteyi uygulamak istedim.

Montessoride çocuğu düzen sahibi olarak yetiştirmek önemli. Çocuk, sahip olduğu herşeyi yerli yerinde görünce çocukta düzen kavramı daha da gelişir. Bu sebeple yapılan bu aktivitede Gülsima'ya bir sepet hazırlayıp içine saç taraması için gerekli malzemeleri koyduk. Ayna, fırça, arak ve tokalar. Önce anne fırça ya da tarağı sağ eline alıp saçının sol tarafını aynaya bakarak tarar. Sonra da tarağı sol eline alıp saçının sağ tarafını tarar ve malzemeleri sepete yavaşça koyar. Aynısını çocuktan da ister.

Şimdilik bu yöntem işe yaradı gibi:)

22 Şubat 2012 Çarşamba

Babamız Çizdi, Kızımız Süsledi:)


Gülsima bu sıralar resim yapmaya pek bir hevesli. Sürekli eline kağıt-kalem alıp resim çizip babasıyla bana hediye ediyor. Geçen gün de babası aldı eline kağıt kalemi. Ve benim en sevdiğim etrafı kapalı iki katlı bir ev resmi çizdi ve boyadı. Gülsima da yanına başka resimler çizdi, kendi tabiriyle süsledi. Bu aralar en çok çizdiği resim gül, lale, papatya, güneş ve su. Açıklaması da şöyle: "Bitkilerin büyüyüp gelişmesi için güneşe ve suya ihtiyaçları vardır."



Babamızın buna benzer çizdiği ev resimleri de diğer bloğumda yayınladığım Çitli Ev Hayali isimli yazıda. Bu tip çizilmiş evler çok hoşuma gidiyor:)






1 Şubat 2012 Çarşamba

Neden Kimse Brokoli Yemiyor?

Hatice Kübra Tongar'ın yazdığı "Masal İstediğin Gibi Bitsin" setinin tanıtımını burada yapmıştım. Gülsima en sevdiklerini defalarca okutmuştu bana. Ve bir gün anneannesinde "Neden Kimse Brokoli Yemiyor?" isimli masalı başladı anlatmaya, hatta okumaya da diyebilirim:) Bu yaştaki çocukların zihinlerinin ne kadar temiz olduğunu ve faydalı bilgilerle doldurmanın ehemmiyetini daha iyi anlamış oldum.

Sevgili yazarımız bu duruma şahit olsa çok sevinir sanırım. Kendi kaleminden çıkan cümleleri 3,5 yaşındaki bir çocuğun ağzından duymak mutluluk verici birşey olsa gerek:)

Öğrenmesi açısından birkaç tane de Nasreddin Hoca fıkrası okuduk ve anlattık. Onları da öğrendi yavrucum. Anlatmak hoşuna gidiyor. Tabiiki bizim de dinlemek hoşumuza gidiyor:)

Kısa bir dipnot daha ilave edeyim ki bu masalı çok sevmesine rağmen brokolinin tadına bile bakmadı:)

27 Ocak 2012 Cuma

Gülsima'nın bir sorusu

Gülsima dün gece ilk defa ölümden sonrasıyla ilgili bir soru sordu.

"Anne, insanlar öldükten sonra mezarda nasıl sert yerde yatıyorlar?"

Beklemediğim bir soruydu, şaşırdım doğrusu. Ben de Allah'ın öldükten sonra bize "cennet" gibi çok güzel, bu dünyadan da daha güzel bir yer hazırladığını söyledim. Çok tatmin olmuşa benzemiyordu ama en azından kaygısı biraz olsun azalmış olabilir.

Bu soruyla kızımın biraz daha büyüdüğünü görmüş oldum.

10 Ocak 2012 Salı

Gülsima'nın rüyası

Gülsima ilk defa bir rüyasını anlattı bana. Dün akşam işten babannesine gittiğimde heyecanla beni karşıladı ve rüyasını anlatmaya başladı. "Anne seninle BİM'e gidiyormuşuz. Karşıdan karşıya geçerken sen cüzdanını düşürmüştün. Sonra bakıyorsun cüzdanın yok. Ben cüzdanını bulup sana veriyorum. O sırada yanımızda bir bebek arabasında erkek çocuk var. Erkek çocuk bebek arabasına binmiş:) Kendi sürüyor arabayı. O çocukla beraber veriyoruz cüzdanı sana"

İşte böyle bir rüyaydı. İlk defa anlattığı bu rüyayı bloğunda saklamak istedim. Hayırlara çıksın inşallah:)

9 Ocak 2012 Pazartesi

Havuçlu Kek


Geçen gece saat 23.00'de Gülsima "anne kek yapalım" dedi. Kızım geç oldu, pişmesi uzun sürer desem de vazgeçiremedim. Çok ısrar etti yavrucum. Neyse ki evde malzemelerimiz vardı. 20 dilimlik kek kalıbım için yaptığım kolay havuçlu kek malzemeleri şöyle:

2 yumurta
1 su bardağı şeker
Yarım su bardağı yoğurt
Yarım su bardağı sıvı yağ
Un, kabartma tozu, rendelenmiş havuç, kuru üzüm, ceviz

Kekimizin pişmişinden çok çiğ hamurunu seven Gülsima bu hamurla doydu zaten. saat 24.00'de pişen kekten çok az yedi. Sanırım onun için önemli olan birlikte vakit geçirmekti.



Makas Çalışması


Gülsima makas çalışmasını çok seviyor. Buradan gördüğüm makas çalışmalarını çıktı alma durumum olmayınca evde hazırladım. Pek profosyonel olmasa da Gülsima keserken hoşuna gitti.


Kesmeden önce kendisi de kağıda çizdi birşeyler





LinkWithin

Related Posts with Thumbnails