Doğan Cüceloğlu, sitesinde bir seminerinde yaşadığı olayı anlatmış. 12 yaşındaki bir çocuğun 20 sene sonraki hayallerini okurken hayret ettim doğrusu. Nasıl bu denli net bir hayat planlamış yavrucuk. Ama sonuç hüsranla bitiyor maalesef:(
Ben de Gülsima’ya 20 sene sonra ne durumda olacağına dair birkaç soru sordum. Kızım sen şimdi kaç yaşındasın? 3,5
20 sene sonra 23,5 yaşında olacaksın. Ne olacaksın peki büyüyünce?
Astronot doktor olacağım. (Anlaşılan 2,5 yaşındayken burada söylediği fikrinden vazgeçmemiş)
Ne yapacaksın astronot doktor olunca?
Astronotları muayene edeceğim. Uzaya gideceğim. Hangi gezegene biliyor musun? Mars’a
Şaşırdım doğrusu
Peki kızım büyüyünce nerede oturacaksın?
Sizin evde (Doyamadık ki birbirimize, ne yapsın yavrucak)
İlerleyen saatlerde hoşuma giden bir cümlesi oldu. onu da paylaşayım:
Babası diğer odadayken babasına sesleniyor: “Baba çabuk çık, yeni bir şaka peşindeyim”
Yavru kuşum seni çok seviyorum..
Yukarıdaki soruları daha sonra Selma ablayla sorduk Gülsima'ya. Sohbetimiz epey koyulaştı. İşte sohbetimizden alıntılar:
Kuzucum yine astronot doktor olma fikrinden vazgeçmedi. Evinin uzayda olacağını da yeniledi. Doktor olduğundan dolayı bir hastanesi olacağından, hastanesinin adının da gül Hastanesi olacağından bahsetti.
Dünyada da bahçeli bir evinin olacağını söyledi. Bahçesinde olmasını istediği ilk hayvan eşşek ve at:)
Evinin içindeki odalardan bahsetti.Oturma odası, salon, yatak odası ve çocuk odası. Kendi çalışma odasında da kitaplar olacakmış. Duvarlarda tablolar, tablolarda camii resimleri, bebek resimleri olacakmış.
Evine misafirleri geldiğinde ikram edeceği yemekler kuru fasülye ve kalburabastı tatlısı:)
Koltuklarının renginin krem rengi, duvarlarının boyasının da mavi olmasını istiyormuş:)
Çok güzel bir sohbetti:)